2024'te Oynadığım En Kötü 10 Oyun

Bir önceki yazımda 2024'te çıkan pek çok oyunun kalite açısından 2023'teki oyunlara rakip olabileceğinden bahsetmiştim. Bu durum iyi oyunlar için olduğu kadar kötü oyunlar için de geçerli. Oyuncular 2023'te The Lord of Ring: Gollum, Redfall, Walking Dead: Destinies ve Skull Island: Rise of Kong gibi oyunları atlattıklarını düşünürken 2024'te belki de bu oyunları mumla aratacak kadar kötü oyunlarla karşılaştılar. İyiyi övüyorsak kötüyü de eleştirmek gerek, bu yüzden sizlere bu sene çıkan ve benim oynadığım en kötü 10 oyundan bahsedeceğim. Bu listedeki oyunların ve sıralamanın tamamen şahsi fikrime göre olduğunu da belirtmek istiyorum. Daha fazla uzatmadan 10. sıradaki oyuna geçelim.

10. Black Myth: Wukong

Game Science'ın global olarak yayınlanan ilk oyunu olan Black Myth: Wukong pek çok insana göre 2024'ün en iyi oyunları arasında yer alıyor. Fakat ben bu oyunu sığ kalan dövüş sistemi, aşırı karmaşık harita tasarımı ve zorlayıcı olmak yerine sinir bozucu olan boss fight'larından ötürü o listeye koymadım. Tabii normal şartlarda bunlar Black Myth: Wukong'un en kötü oyunlar listesine girmesi için bir sebep değil. Ancak bunların yanına oyunun gereğinden, hatta haddinden fazla uzun olması Game Science'ın "Yılın Oyunu" adayı olan projesinin bu listede yer almasına sebep oluyor. Black Myth: Wukong özellikleri olarak bu listedeki en iyi oyun olabilir ama oyunun yarısına geldiğimde eğlenme duygusu yerini çoktan baygınlığa ve bıkkınlığa bırakmıştı. Durum böyle olunca hikayenin ve grafiklerin güzelliği oyunu 10. sıradan kurtaramıyor.

9. Skull and Bones

Ubisoft son birkaç senedir sıkıntılı bir durumda. Ben çıkardıkları oyunları şahsen beğensem de çoğu kişi Ubisoft'un çoğu oyunda kullandığı oyun mekaniklerini sıkıcı buluyor. Ben de Ubisoft'un çıkardığı oyunları daha fazla çeşitlendirmesini isterdim ama Skull and Bones'dan da görülebileceği üzere Ubisoft kendi popülerleştirdiği formülün dışına çıktığında pek de başarılı olamıyor. Assassin's Creed 4'ün gemi modunu baz alması planlanan Skull and Bones "AAAA" oyun olarak tanıtıldı ancak oyun sallantılı geliştirme sürecinden "AA" kalitede bile çıkamadı. Sürüş mekanikleri berbat, deniz savaşları 2012'den kalma ve live service mekanikleri oyunun dört bir yanını sarmış. Skull and Bones'u denemek için 300 TL'ye 1 aylık Ubisoft+ üyeliği aldım, ancak 1 haftadan daha fazla dayanamadım. Diğer korsan oyunları daha iyi, diğer live service oyunları daha iyi, açıkçası Ubisoft'un ilk deniz savaşı denemesi daha iyi. Ubisoft Singapur'dan aldığı maddi destek sebebiyle bu oyunu tamamlamak için para harcamak zorunda kalmış olabilir, ama siz bu oyuna para harcamak zorunda değilsiniz.

8. Star Wars Battlefront Classic Collection

EA kendi çıkardığı Star Wars Battlefront 2'yi yıllar boyu geliştirerek, online oynamak isteyenler için en iyi seçenek haline getirmiş olabilir, ama Pandemic Studios tarafından geliştirilen klasik Battlefront serisi oynayanların gönlünde özel bir yer edindi. Bu yüzden klasik oyunların Aspyr tarafından remaster'lanacağı duyurulduğunda heyecanlanmıştım. Ancak normalde remaster'larda iyi iş çıkaran Aspyr bu sefer eline yüzüne bulaştırmış. Klasik sürümlerdeki sorunlar düzeltilmeden taşınmış, çoklu oyunculu server kapasitesi yok denecek kadar az, dosya boyutu orijinal sürümlerden kat ve kat daha büyük ve eski sürümlerde çalışan modlar bu koleksiyonda çalışmıyor. Aspyr yılın geri kalanında Battlefront Collection'ın istisna olduğunu gösterdi, buna rağmen halen düzeltilmemiş olan pek çok sorun mevcut.

7. Flintlock: Siege of Dawn

Bazen vasat bir oyun olmak kötü bir oyun olmaktan daha kötü oluyor, ve Ashen'ın geliştiricisi ile Sifu, Pacific Drive gibi oyunların yayıncısını bir araye getiren Flintlock: Siege of Dawn 2024'ün en vasat oyunu olabilir. Oyunun basit bir hikayesinin olması ("İnsanlığın hayatta kalabilmesi için tanrıları öldürmemiz gerek") problem olarak görülebilecek bir şey değil: Breath of the Wild, Just Cause gibi oyunların da hikayesi birkaç cümlede özetlenebilir. Ancak bu durumda diğer mekaniklerin açığı kapatabilecek kadar iyi olması gerek. Flintlock ise bu konuda başarısız oluyor. Ana karakterlerin ilişkisi ilgi çekici değilken ve dövüş mekanikleri 2 saat içinde sıkıcı bir hal alıyorken bu oyunu oynamak için fazla bir sebep bulamıyorum. Dilerseniz oyunu Game Pass'te deneyebilirsiniz ancak Flintlock ile birlikte Game Pass'e gelen diğer iki oyun da (Dungeons of Hintenberg ve Kunitsugami) Flintlock'un yerine oynanabilir.

6. Star Wars Outlaws

Ubisoft oyunlarıyla ilgili oyuncuların genel şikayet bir seride çıkardıkları her oyunun aynı formülü takip etmesi. Bunu inkar etmeyeceğim, ancak Ubisoft'un bu formülü oyuncuları çoğunlukla eğlendirebildiği için takip etmeye devam ettiği belli. Ancak Ubisoft'un Star Wars lisansına geri dönüşünü temsil eden Star Wars Outlaws'un çektiği tepkiler firmayı sonunda formülde değişiklik yapmaya itmiş olabilir. Ubisoft ile özdeşleşmiş olan açık dünya sistemi Star Wars dünyasına iyi bir şekilde uyarlanamamış, zaten hikaye ustası olmayan Massive Entertainment tarihinin en sıkıcı hikayesini yazmış ve uzay gemisi mekanikleri Ubisoft'un seneler önce çıkardığı Starlink: Battle for Atlas'tan daha kötü bir şekilde geliştirilmiş. Tabii bunlar benim şahsi fikrim, ancak Ubisoft da benimle aynı fikirde olmalı ki Star Wars Outlaws çıktıktan sonra oyunun düzeltilmesi için yeni bir yaratıcı yönetmen getirildi. Assassin's Creed Shadows'un Kasım 2024'ten Şubat 2025'e ertelenmesinde bile Star Wars Outlaws'un dolaylı bir etkisi olabilir. Hepsini düşündüğümüzde oyunun bu listede daha yüksek sırada olmaması bazıları için sürpriz olabilir, ama yeni yaratıcı yönetmen geldiğinden beri oyunu düzeltme konusunda iyi bir iş çıkarıyor gibi görünüyor ve benim bunu yok saymam haksızlık olur.

5. NBA 2K25

Her ne kadar iş modellerini sıkıntılı olarak görsem de genelde spor oyunlarıyla sıkıntım yok. MLB The Show, WWE 2K ve EA Sports FC serileri tam fiyat olmasa da indirimde alıp birkaç ay oynadığım oyunlardır. NBA 2K ile ilişkim biraz karışık olsa da bu seriyi takip ediyordu ancak NBA 2K25'ten sonra başka bir NBA 2K oyununu satın almamaya yemin ettim. Bahsettiğim diğer serilerin aksine her sene geriye giden bu seri, NBA 2K23'te eklenen ve Michael Jordan döneminden günümüze kadar oynama imkanı sağlayan MyEras modu ile beni bu seriye geri dönmeye ikna etmişti, ancak oyuncu haklarıyla ilgili sorunlardan ötürü yakın zamanda NBA'de oynayan oyuncuların önemli bir kısmı 2K25'te yok. Bunun da üstüne bu sene geri gelen MyGM modunu kesinlikle sevmediğim MyCareer moduna benzetmişler. Her tarafı microtransaction kokan bu oyun artık oyuncularına düzgün bir mod çeşitliliği bile sunamıyor, bu yüzden almaya değmez.

4. Test Drive Unlimited: Solar Crown

Need for Speed'den daha eski olan Test Drive serisinde yalnızca Test Drive Unlimited 2'yi oynadığım için 13 sene sonra çıkan ve WRC oyunlarıyla bilinen KT Racing tarafından geliştirilen TDU: Solar Crown'un nasıl bir oyun olacağını merak ediyordum. Maalesef oyun çıktığında cevabımı aldım: TDU2'deki sosyal elementlerin neredeyse hepsi kaldırılmış, açık dünya Oytun Erbaş'ın laflarından daha boş, yarışlar eğlenceli değil. Forza Horizon'ın Hong Kong'daki sürümü gibi düşünebilirsiniz ancak Forza Horizon'ların en kötü hali bile bu oyunun çıkış halini ezer geçer. KT Racing ve yayıncı Nacon'un bu oyunu nadasa yatırmaması ve gelen güncellemelerin oyunu iyi bir yöne götürmesi sayesinde ilk üçten kurtulsa da TDU: Solar Crown istediği oyuncu seviyesine ulaşamayacak gibi görünüyor. Sadece ön sipariş verenlerin erişebildiği Beta sürümünde Avatar ekranından ileriye gidemememden belliydi böyle olacağı.

3. UFL

Duyurulduğunda "Üff be EA'e rakip olacak" denen oyun şu anki haliyle Konami'nin E-Football'una bile rakip olamayacak kadar kötü. Diyeceklerim bu kadar.

2. The Casting of Frank Stone

Bu sitedeki ikinci incelemem Dead by Daylight ve Supermassive Games'in beraber çalıştığı The Casting of Frank Stone ile ilgiliydi. Ancak ben geliştiricilerin oyun üzerinde ciddi bir emek harcadığını düşünmüyordum, bu durum incelememe de yansıdı. Fakat zaman geçtikçe her oyuna ciddi bir şekilde yaklaşılması gerektiği kanaatine vardım. Peki bu aydınlanma yapılan seçimlerin hikayeyi düzgün bir şekilde etkilemediği, hikayesi eğlenceli bile olmayan ve sevdiğim bir seriyi gözümde neredeyse mahveden bir oyun hakkındaki fikirlerimi nasıl etkiler? The Casting of Frank Stone için sonuç bu listenin dışında olmaktan 2. sıraya uçmak oldu. 40 yılda bir hikaye oyunu oynamak istemiştim, ancak şansımı bu oyunda kullandığım için 2-3 gün kendime sövmüşümdür muhtemelen.

1. Suicide Squad: Kill the Justice League

Hem bu listede hem de "2024'te Oynadığım En İyi 10 Oyun" listesinde çıkış sonrası eklenen içeriklerden bahsetmek istedim çünkü bu oyunların bazılarını çıktığı gibi oynamış olsam da, eğer bu oyunları denemek isterseniz sonradan eklenen içerikler de sizin tecrübenizin bir parçası olacak. Bunu önceden söylemek daha iyi bir fikir olabilirdi ancak çıktığında beğendiğim bir oyunun şu anda 2024'te oynadığım en kötü oyun olduğunu söylememin en büyük sebebi bu yaklaşım oldu. Oyunun karakterinden hikayesine, oyun içi görevlerden boss battle'lara ana oyunda hoşuma giden neredeyse her şey sonradan gelen içeriklerde yarım yamalak bir şekilde yapılmış. Sezon 1'de bıraktığım oyuna Sezon 4'ün son güncellemesinden sonra geri döndüm, ancak 3 sezon geçmesine rağmen Sezon 1'deki görevlerin aynısını oynamış gibi hissettim. Bu oyunu (en azından ana oyunu) beğendiğimi söylediğimde azınlıkta olduğumu tahmin edebiliyordum, ancak Rocksteady'nin bu oyundan hikayesini retcon'layabilecek kadar nefret edebileceğini tahmin etmemiştim. Kendi geliştiricisinin bile saygı göstermediği, 4 sezon sonunda "Öldürdüğünüz Justice League üyeleri klondu lol" sürprizi yapan bir oyunu bütün oyuncuların yok sayması gerektiğini düşünüyorum. Yazıklar olsun Rocksteady.

Hakkında inceleme yazdığım iki oyunun "En Kötü Oyunlar" listesinde başı çekmesi insanı garip hissettiriyor. Neyse ki 2025'te şu ana kadar oynadığım oyunların büyük bir çoğunluğunu beğendim. Bir sonraki incelemem de bu oyunlardan biri ile ilgili olacak. Şimdiden herkesin Ramazan Bayramı mübarek olsun.